M.Ö. 3200'de inşa edilen olağanüstü özelliklere sahip Newgrange
M.Ö. 3200 yıllarında inşa edildiği kabul edilen Newgrange, İrlanda/Dublin yakınlarında bir anıt mezardır. Henüz Mısır medeniyetinin ortada olmadığı, Babil veya Girit medeniyetinin doğmadığı dönemde Newgrange vardı. Bu dönemde, dünyanın ünlü taş yapıtlarından biri olan Stonehenge dahi henüz inşa edilmemişti. Yapılan araştırmalar, Newgrange’in sadece bir mezar olmadığını gösteriyor. Bu durum bu anıtı inşa eden kişilerin kapsamlı bir astronomi bilgisine sahip olduklarını da ortaya koyuyor.
Newgrange, pek çok arkeolog tarafından teknik bir mucize olarak adlandırılmaktadır:
Yapının üzerindeki kubbe, başlı başına bir mühendislik harikası. Alt tarafları ağır, üst tarafları hafif olan tekparça taşlar öylesine b ir düzenle üst üste konulmuş ki bu sayede her üste konan taş alttakinden biraz daha dışarı çıkık vaziyette durması sağlanmış. Bu şekilde, yapının üstünde orta kısımda 6 metre yüksekliğinde altıgen bir baca ortaya çıkmış. Ayrıca bacanın sonunda istenildiğinde açılıp kapanan bir kapak taşı var.
Bu dev yapı, mühendislikten çok iyi anlayan, iyi hesap yapabilen, doğru planlama yeteneğine sahip, yük taşımacılığı yapan ve pratik inşaat bilgilerini iyi kullanan insanlar tarafından inşa edilmiştir.
Yapının astronomik özellikleri de hayret vericidir:
Bu dev anıtın mükemmel inşa yöntemi sayesinde Güneş’in dönüm günlerinde yapının içinde çok etkileyici bir ışık oyunu meydana geliyor. Yılın en kısa gününün gün doğumundan kısa bir süre sonra, güneş ışığı doğrudan Newgrange’in mezar odasına düşüyor. Bundan sonra çeşitli koridor kapılarına ve dev taşlara yansıyarak ilerliyor ve en son olarak arka duvara kadar ulaşabiliyor. Ve işte tam bu esnada mükemmel bir ışık oyunu meydana geliyor. Dikkat çekici bir nokta ise, ışığın yapının içine koridordan değil, koridor kapısının çatısının üzerinde özel olarak yapılmış dar delikten girmesidir. Ayrıca yerleştirilen tüm blok taşlar da ışığın değip yansıyabileceği açıda bulunuyor. Zaten, ışık oyununu görkemli kılan sebeplerden biri de bu. Dolayısıyla bu dev yapıyı inşa edenlerin, mühendislik bilgilerinin yanı sıra, gün dönümlerini ve Güneş’in hareketini hesaplayacak astronomi bilgisine de sahip oldukları ortaya çıkıyor.
